Bakanlığımız Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığı, Türkiye Çalışma ve İş Kurumu ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği arasında imzalanan "Aktif İşgücü Piyasası Programları İşbirliği Protokolü" çerçevesinde uygulamaya konulan "Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı" kapsamında, programın ve 2017 yılı faaliyet planlamalarının Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısı yapıldı.
Zirai Karantina Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya; Valimiz Sayın İbrahim ŞAHİN'in teşrifleri başta olmak üzere, Büyükşehir Belediye Başkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Sefer ARLI, İl Müdürümüz Nail KIRMACI, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Haşim MEYDAN, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu İl Koordinatörü Dr. Bülent TURAN, Zirai Karantina İl Müdürü Mehmet Fatih ÖZDEMİR, Canik Belediye Başkan Yardımcısı Ali Can USTA, İl Müdür yardımcımız Bekir KARAOSMANOĞLU, Şube ve İlçe Müdürleri, İlçelerimizden gelen girişimci ve girişimci adayı kadın çiftçiler, Ziraat Odalarının Başkanları, Çiftçi örgütleri yöneticileri, kadın derneklerinin şube başkanları, teknik elemanlar ve basın mensupları katılım sağlamışlar ve yakın alaka göstermişlerdir.
Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve akabinde Milli Tarım Projesi lansman filmi gösterisi ile başlayan toplantıda, açılış konuşması İl Müdürümüz Nail KIRMACI tarafından yapılmıştır. İl Müdürümüz yapmış olduğu konuşmada "Bakanlığımız üretici ruha sahip girişimci kadınlarımızın bilgilendirilmelerini sağlamak, etkinliklerini artırmak ve kadın girişimciliğinin üst seviyelere çıkarmak üzere bu çalışmaları gerçekleştirmektedir. Nihayi hedefimiz istihdam yaratmaktır. İstihdam oldukça maliyetli bir iştir. Kalkınma Bakanlığımızın ortaya koyduğu son veriler sektörlere ve bölgelere bağlı olarak değişmekle birlikte, bir kişinin istihdam maliyetinin ortalama olarak 521 bin lira olduğunu göstermektedir. Takdir etmek gerekir ki, bu çok yüksek bir maliyet sayılır. Bu maliyetin düşürülmesi isteniyorsa o zaman kaynakları etkin ve verimli kullanmak durumunda ve zorundayız. sayılır. Bu maliyetin düşürülmesi isteniyorsa o zaman kaynakları etkin ve verimli kullanmak durumunda ve zorundayız. Yine bu istihdamı oluşturabilmenin en ekonomik yolunun tarım sektörü olduğu gerçeğini de kabul etmek gerekir. Bu amaçla, çalışmalarımıza var gücümüzle devam etmekteyiz. Bu program çerçevesinde, 2017 yılında, İŞKUR tarafından belirlenen ve İlimizin de içerisinde yer aldığı 16 il uygulama kapsamına alınmış olup, her ilde en az 75 genç kadın çiftçinin 32 saat uygulamalı girişimcilik eğitimi alarak, sertifikalandırılmaları, eğitim sonrasında kadın çiftçilerin iş fikirlerini projeye dönüştürmelerinin sağlanması, İller düzeyinde derece yapan ilk üç projenin para ödülüyle taltif edilerek, dereceye giren projelerin Bakanlığımız uhdesinde yapılacak olan Türkiye finaline sunulması ve bu etapta dereceye giren projelerin de belirli limitler dahilinde finanse edilmesi şeklinde bir süreç izlenecektir. Elbette bir iş fikri olan bütün kadın girişimcilerimizin üretime kazandırılması, iş sahibi olmaları, kendilerini ekonomik anlamda da ifade edebilmelerine imkan tanınması hedefimiz bulunmaktadır. Bu şekilde, tarımda emeğin gerçek kahramanları olan kadınlarımızın bir nebze olsun ön plana çıkmaları sağlanmış olacaktır. Ben, programımızı değerli katılımlarıyla onurlandıran başta sayın valimiz olmak üzere bütün misafirlerimize, kadın çiftçilerimize hususiyetle teşekkür ederim." şeklinde konuşmuştur.
Akabinde, söz alan Valimiz Sayın İbrahim ŞAHİN yapmış olduğu konuşmada; "Ben köyde doğmuş 10-11 yaşına kadar köyde yaşamış birisiyim. Aslında köy işlerinin ağırlığının bayanların sırtında olduğunu ve tarımı da kadınların göğüslediğini söylersek herhalde abartmamış oluruz. Kadınlar daha çok yoruluyor ve daha çok yıpranıyor. Kadınlar parmaklarıyla adeta toprağı kazarak çalışırken bile yinede tebessüm yüzlerinden eksik olmuyor. O elleri öpülesi analar, hanımlar, bayanların gerçekten tarımda katkıları çok fazla. Az önce Milli Tarım Projesi tanıtım filminde, Sayın Başbakanımızın bir cümlesi vardı, ben de notumu aldım, Sayın Başbakanımız "Alınteri akıtılmayan toprağın bereketi yoktur" diye ifade ediyorlar, bu cümle hakikaten çok keyifli bir söz. Eğer alınteri dökmesseniz, çok daha üstün körü paralar kazanırız. Diğer taraftan yine tanıtım filminde geçti; arazi toplulaştırılmasından bahsedildi. Bafra ve Çarşamba Ovalarını gezme ve inceleme fırsatım oldu, helikopterle de gözlemleme fırsatı bulduk. Bafra Ovası daha derli toplu, bakıldığında Avrupa'daki gibi bir tarım arazisi özelliği gösteriyor. Çarşamba Ovası'na baktığımızda ise aynı şeyi göremiyoruz. Kavaklıklar, bataklık alanlar, sınır ağaçları, çalılıklar gibi faktörler zaten miras yapımızdan dolayı bir hayli parçalanmış araziyi daha da daraltıyor. neredeyse sahile kadar olan araziler Fındık bahçelerine dönüştürülmüş durumda. Bu durum beni kara kara düşündürüyor, acaba bunu nasıl çözebiliriz diye düşünüyorum. İşte, arazi toplulaştırmasının hep bir çıkar yol olduğunu düşünüyorum, o durumda bütün bu yakındığımız problemler ortadan kalkacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız tanıtım filminde "Türk tarımı kalkınmadan ülkenin topyekün kalkınması mümkün olmaz" diye bir ifadeleri oldu. Eğer, biz tarımla ülkemize bir katkı sağlayacaksak ve tarımla birlikte ülkenin kalkınması söz konusu olacaksa, nitelikli bir tarımla ancak bunu sağlayabiliriz. Nitelikli bir tarım için de teknolojiyi, tarımsal mekanizasyonu olabildiğince hayatın içine sokmak durumundayız. Bu program kapsamında kadınların doğru bir hedef kitle olarak seçildiğini düşünüyorum. Diğer taraftan hangi alanla ilgili ürün üreteceğimizi de belli edeceğiz. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı belli havzalar oluşturdu. Bu havzalarla ilgili yapılması gerekenleri elbette elbirliği ile yapacağız ancak eskiden beri olagelen ürünlerle de ilgili çaba sarfetmeliyiz. Bunun yanında üretirken bir taraftan da çevreyi korumanın yollarını arayacağız. Doğal ve sağlıklı beslenmenin de bir öncelik olduğunu unutmamamız lazım, sağlıklı beslenmede ve bilhassa çocukların sağlıklı beslenmesinde siz bayanlara, hanfendilere önemli görevler düştüğünü ifade etmek istiyorum. Diğer yandan dışa daha az bağımlı çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyorum.Bu tarımsal çalışma, Samsun İlinin mutlak surette bence birinci önceliği olmalı. Gelişmiş olmak tarımı ihmal edip sadece sanayiye önem verelim anlamına gelmemeli, hem tarımda iyi olacağız hem de sanayide iyi olacağız. Becerebiliyorsak her alanda iyi olacağız. Sadece tarıma yoğunlaşırsak ta bu tek başına yeterli olmaz. Tarım ve sanayi birlikte atbaşı gitmeli. Ben, hanımefendilerin bu konudaki duyarlılığına sonuNa kadar inandığım için bunları uzun uzun söyleme gereği duyuyorum. Ziraat Fakültesindeki öğrenci arkadaşlara da olabildiğince geleceğin tarımı nasıl olması gerektiğini anlatmaya çalışacağım. Dolayısıyla hep birlikte elbirliğiyle; Valisiyle, Belediye başkanıyla, çalışanıyla, vatandaşıyla, üniversitesiyle eğer biz şehri ayağa kaldırırsak, ülke olarak kalkınırız, yoksa boşuna oyalanır gideriz. Diğer taraftan 21. asırda olduğumuzu unutmayalım. Gerçekten biz, artık hem ülkemizin kalkınmasına, hem de etki altında tuttuğumuz ülkelere katkı sağlamamız gerekiyor. Bu programı onun için ziyadesiyle önemsiyorum. Hem üreteceğiz hem pazarlayacağız. Ürünümüzü iyi tanıtacağız. Bu tarz programların hem sayısının hem katılımcıların artırılmasını istiyorum. Hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum" şeklinde ifadede bulunmuşlardır.
Protokol konuşmalarının sonrasında, Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programının tanıtım sunusu, Ziraat mühendisi Ömür ŞAHİN tarafından yapılmış, akabinde, kendi işlerini kurarak başarılı olmuş örnek kadın çiftçiler; Terme ve 19 Mayıs İlçelerinden kesme çiçek üreticileri Nazike TAŞPINAR ve Hanife AYDIN, Çarşamba İlçesinden sera işletmecisi Cemile KESKİN başarı hikayelerini barkovizyon eşliğinde katılımcılarla paylaştılar. Program, örnek kadın çiftçilerin Sayın Valimiz İbrahim ŞAHİN, İŞKUR İl Müdürü Haşim MEYDAN ve İl Müdürümüz Nail KIRMACI tarafından takdim edilen plaketlerle taltif edilmeleri akabinde, misafirlere yapılan ikramlara müteakiben sona ermiştir.